4 Ocak 2015 Pazar

Yunus Emre'nin Dili - Kübra Maral


YUNUS EMRE’NİN DİLİ
Kübra MARAL
Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Türkçe Öğretmenliği
Lisans Öğrencisi

                                                                                                  
          1)13. YY’DA DİLİN DURUMU
Türkler,11.Yy’ın son çeyreğiyle birlikte Anadolu’ya yerleşmeye başlamışlardı. Dolayısıyla buradaki halk, Türkçe konuşuyordu. Fakat bu konuştukları dile bir edebi üslup kazandıramamışlardı. Bu duruma sebebiyet veren en önemli şey; Arapçanın idari, Farsçanın ise edebi bir dil olmasıydı. [1]13. Yy’in ortalarında Moğol baskıları sonucu Anadolu’ya pek çok Türkçe konuşan halk gelmiş, bu durum Türk diline bir varlık alanı açmıştı. Böylece 13. Yy’ in 2. Yarısında Türkçe eserlerin sayısında bir artış meydana gelmişti.
            Türk yazı dili bu yüzyılda batı Türkçesi ve kuzey-doğu Türkçesi olmak üzere 2 ye ayrılmıştı. Batı Türkçesi, içerisinde Anadolu Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi gibi çeşitli yazı dillerini ortaya çıkartmıştı ve Batı Türkçesinin temelini eski Anadolu Türkçesi oluşturuyordu. Eski Anadolu Türkçesi, Türkçenin belgelerle takip edilebilen ilk dönemiydi ve 13. Yy a kadar olan tüm zamanı içerisine almaktaydı. Ayrıca bu dönem, Türkçenin bütün dönemleri içerisinde ses ve biçim bilgisi bakımından en saf ve duru dönemidir.

2)YUNUS EMRENİN YAŞADIĞI DÖNEMDE TÜRKÇE’YE VERİLEN ÖNEM
            [2]Yunus Emre’nin yaşadığı devirde Türk dilene çok fazla önem verilmiyordu. Arapça ve Farsça bu yüzyılda edebiyat dili haline gelmişti fakat Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Anadolu da ortaya çıkan beylikler Arapça ve Farsça ’ya fazla önem vermemişlerdi. Durum böyle olunca Türk diline gönül vermiş bazı şairler, dillerini diriltmek için çalışmalara başladılar ve bu çalışmalar sonucunda Türk diline adeta hayat verdiler. [3]Yapılan çalışmalar sonucu ortaya koyulan ilk eserler çok fazla yeterli değildi. Fakat böyle bir devirde Yunus Emre gibi bir halk şairinin yetişmesi, Türk dilinin cılızlıktan kurtarılacağının habercisiydi.

3)YUNUS EMRE’NİN DİLİ
Yunus Emre’nin dili Eski Oğuz Türkçesi’ydi[4]. Bir taraftan Eski Türkçe izleri, diğer taraftan yeni yeni şekillenen Eski Anadolu Türkçesi izleri Yunus’un şiirlerinde yer almaktaydı. Ayrıca Yunus’un şiirlerinde Arapça ve Farsça kelimeler de mevcuttu. Fakat Yunus Emre bu kelimeleri Türkçe söyleyiş özelliğine uydurmuştur. Bu yüzden Yunus Emre’deki Arapça ve Farsça kelimeler okuyucuya ağır gelmez.

3.1)DİL İNCELEMESİ
1.      Yunus Emre’nin eserlerinde hem kelime düzeyinde hem de ses düzeyinde yuvarlak ünlülü kelimeler bulunmaktadır[5]
2.      Eserlerde ünlü düşmesi çok sık görülür.
3.      Eserlerinde birleşmeye örnek olabilecek birçok kelime vardır.
4.      Bugünkü Türkçede başında t harfi olan birçok kelime yerini d harfine bırakmıştır.
5.      Eserlerde kelime başında y düşmesi görülür.
6.      Eserlerinde sayı isimlerinden çok 1 kullanılmıştır.
7.      Türkçenin eklemeli bir dil olması nedeniyle yapım eki kullanılarak birçok kelime türetmiştir.
8.      Eserlerde en çok kullanılan zamir; ben zamiridir. Bu da tasavvufun özünde yer alan kendine dönüş düşüncesiyle yakından alakalıdır.
9.      Yunus emre eserlerinde çok değişik sıfat örnekleri kullanmıştır. Sıfatlar gündelik dildendir. Dolayısıyla niteleme, küçültme, sayı, belirtme sıfatları fazladır. Bu da eserlerin dilini zenginleştirmiştir.
10.  Dönüşlülük zamirleri ;öz, kendü, kendözdür. Belirsizlik zamirleri; fülan,ne kim, kim ,kimi ,kimesne gibi sözcüklerdir.
11.  Eserlerinde ‘ınca ’zarf fiili ‘-ceğine ‘anlamı taşımaktadır.
12.  Eserlerde yabancı dilden gelen edatların çok az kullanıldığı görülmüştür. “ġayed, amma, velâkin, lakin bigi” gibi edatların sayısı sınırlıdır. “Çün” en çok kullanılan edattır.
13.   Eserlerde en çok kullanılan zaman geniş zaman ekidir.
14.  Eserlerde rivayet birleşik zaman ve şimdiki zaman kullanılmamıştır.
15.  Eserlerde tamlamaların üçlü ve dörtlü terkipleri kullanmamıştır. Bu eserlerinin dilinin daha akıcı ve yalın olmasını sağlar.
16.   Eserlerde k>h değişikliği kelime başında (kanı) ve kelime içinde (uyhu) görülmektedir.
17.  Yönelme hal ekinin, yaklaşma ana görevi yanında eserlerde farklı görev ve anlama sahip olduğu görülmektedir:
a)Uzaklaşma görevinde
b)”için” anlamında


4)SONUÇ

13. yy bünyesinde yetişen Yunus Emre, eserlerinde canlı, işlek, samimi bir dil kullanmıştır. Halk kültürünü mahalli bir söyleyişle işlemiştir. Halka, yine halk diliyle seslenmiştir. Halk dilini mükemmel bir üslupla kullanmış bir sanatkârdır. Yunus Emre’nin dili, sade dolambaçsız, gereksiz ifadelerden uzak bir dildir. Eserlerinde Arapça ve Farsça kelimeler kullanmıştır. Fakat bu kelimelerin çoğu daha önce dilimize giren kelimelerdir.
 Yunus Emre Türk şiirinin sevilmesinde ve benimsetilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Türkçenin sevimli ve insanın içini ısıtan yüzünü ortaya çıkarmıştır. Günümüzde Yunus Emre’nin herhangi bir eserin okuyan biri, eserin dilini çok ağır bulabilir, anlamayabilir. Fakat 13. Yy bünyesinde bulunan eserlere kıyasla Yunus’un dili oldukça sadedir. Ayrıca eserlerinde Allah sevgisi üzerinde durmuş, güzel ahlakı öğütlemiştir. Hem de her türlü batıl inanca karşı, gerçek İslam tasavvufunu öğretmeye çalışmıştır. Şairliğini ve bilgeliğini belli bir amaç doğrultusunda ilerletmiş, eserlerini bu yönde ortaya koymuştur.










     KAYNAKÇA
·       Yaşar AKDEMİR, Hasan KAVRUK, 2012,Yunus Emre’de Türkçe

·       Arş. Gör. Emek ÜŞENMEZ, 2009,Yunus Emre’nin Dili Hakkında, Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi


·       http://www.diledebiyat.net/yuzyillara-gore-klasik-turk-divan-edebiyati/13-yuzyilda-klasik-turk-divan-edebiyati










[1] Ayrıntılı Bilgi İçin Bkz: http://www.diledebiyat.net/yuzyillara-gore-klasik-turk-divan-edebiyati/13-yuzyilda-klasik-turk-divan-edebiyati
[2] Arş.Gör.Emek ÜŞENMEZ ,Yunus EMRE’nin Dili Hakkında,İSTANBUL,Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi s.4
[3] Ayrıntılı Bilgi İçin Bkz: http://yee.org.tr/kosova/tr/yunus-emre/yunus-emrenin-dili-6
[4] Arş.Gör.Emek ÜŞENMEZ ,Yunus EMRE’nin Dili Hakkında ,İstanbul,Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler,E- Dergisi,s.5
[5] Yaşar AKDEMİR-Hasan KAVRUK, Yunus EMRE’de Türkçe, ANKARA, Türkçe Yayınları, s.4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder